google-site-verification: google3956985213adcb86.html BİLGİGÜVERCİNİ
Ramazan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ramazan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

BAYRAM ÇİKOLATASI


Bayram geliyor. Çikolatalar raflara çıktı. İyi ve kaliteli bir çikolatayı nasıl anlayabiliriz?
  • Kaliteli bir çikolata elde tutulunca birkaç saniye içerisinde erir. Çünkü kakao yağı 34 derecede erir.Hızlı erime çikolatanın kalitesi için bir göstergedir. Çikolatanın yüksek oranda kakao yağı içerdiğini gösterir.
  • Gerçek çikolatayı kırdığınız zaman farklı bir çıtırtı duyulur. Bunun nedeni de kakao yağında bulunan kristallerdir.
  • Gerçek çikolata dilimizin üstünde bulunan zerreciklerin hissedemiyecekleri kadar pürüzsüz ve yumuşak olmalıdır. Ağızda erirken yağ tadı bırakmamalıdır.
  • Çikolatayı 10-15 derece ve az nemsiz ortamda saklanmalıdır. Çikolata çevredeki kokuları da emer. Bu nedenle hava geçirmez kaplarda saklanmalıdır. Aşırı soğukta da bırakılmamalıdır. Bilindiğinin aksine çikolata buzdolabında saklanmamalıdır.


Read more »

ÇALIŞANLARA RAMAZAN TAVSİYELERİ


  • Siz siz olsun Ramazan'da zor ve dikkat isteyen işlerinizi ertelemeyin. Sabah saatleri oruçlu bir insanın en verimli zamanlarıdır. Henüz kan şekeriniz normaldir ve çok fazla susamamışsınızdır. Tansiyonunuz olması gerektiği gibidir. Bu da verimli bir şekilde çalışabileceğiniz anlamına gelir. Oysa akşam saatlerinde gittikçe güçten düşecek ve verimsizleşeceksiniz. İmkânınız varsa en zor işleri sabah saatlerinde halletmeye çalışın ve öğleden sonralarınızı mümkün olduğu kadar boşaltın.
  • Ramazan'da iftar ve sahurda yedikleriniz çok önemlidir. Hem sağlığınız, hem günlük veriminiz, hem de dengesiz kilo alımından korunmak için yediklerinize dikkat etmelisiniz. Özellikle uzak durmanız gereken gıdalardan biri Ramazan sofralarının baş tacı şekerli hamur tatlılarıdır. Hamur işleri, börekler, pastalar, çikolatalar, gazlı içecekler, kızartmalar, hazır gıdalar, sakatatlar, margarin ve tereyağı özellikle kaçınmanız gereken yiyeceklerdir. Ramazan yaklaşırken heyecanla beklenen Ramazan pidesini ise küçük miktarlarda tüketmeye çalışın. Canınız tatlı istediğinde sütlü tatlıları tercih edin.
  • Ramazan'daki bir diğer hata da, yeteri kadar çeşitli ve sağlıklı gıdalar tüketilmemesidir. İş hayatındaki veriminizin düşmemesi için özellikle doğru şeyler yemeye özen gösterin. Ayrıca Ramazan'da metabolizmanız yavaşladığı için her zamankinden daha az yemelisiniz, aksi takdirde şişmanlayabilirsiniz. İş yerinde iftarınızı bir bardak meyve suyu, biraz çorba ve ekmekle açmanız yeterlidir. Bu gıdalar size güç verir. Akşam yemeğinizi ise evde yemeye özen gösterin, böylelikle iftarınızı kötü besinlerle geçiştirmiş olmazsınız. İftar sofranızdan ise protein içeren besinleri, bir parça ekmek veya pilavı, bir bardak ayranı eksik etmeyin. Sebze ve meyveler de iftar sofralarının vazgeçilmezleridir.
  • Özellikle kahve, çay ve sigara bağımlıları Ramazan yaklaşırken bu alışkanlıklarını azaltmaya başlamalıdırlar. Aksi takdirde Ramazan'da baş ağrısı, konsantrasyon eksikliği, stres yaşayabilirler. Ramazan'da gazlı içeceklerden de mümkün olduğu kadar uzak durmaya gayret edin. İftardan sonra bol meyve çayı size kendinizi iyi hissettirecektir.
  • Sahur zamanları uykunuz o kadar ağırdır ki, yataktan kalkmak istemezseniz, hele de bir iki saat sonra yeniden uyanıp işe gideceğiniz gerçeği sizi daha da isteksizleştirir. Ancak sahur özellikle çalışan insanlar için çok önemlidir. Sabah saatlerinde zinde olmanızı, gününüzün verimli geçmesini sağlar. Normal günlerdeki kahvaltı öğününün yerine geçerek beyninizi besler. Sahurda bir bardak süt, kraker, meyve yeterlidir. Çok ağır şeyler yememeye özen gösterin. Ayrıca rahat bir gün geçirmeniz için içtiğiniz suyun miktarı da çok önemlidir. Sahura kalktığınızda, susamamış olsanız bile, bol bol su içmeyi ihmal etmeyin!
  • Ramazan'da iftar ve sahur sofralarından tuzlu gıdaları ve içecekleri eksik etmeyin. Aşırıya kaçmadıktan sonra tuz vücudunuz için iyi olacaktır. İftar ve sahur arasında geçen zamanda ise yaklaşık litre sıvı tüketmeniz çok önemlidir. Sıvı ihtiyacınızı suyla karşılayabileceğiniz gibi, çay, kahve ya da meyve suyu ile de giderebilirsiniz.
Read more »

ORUÇ TUTANLARA SAĞLIKLI BESLENME ÖNERİLERİ


  • Oruç tutarken yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterin.
  • Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra aralıklarla ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenin.
  • Yemeklerinizi hızlı yemekten kaçının, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketin.
  • Sahur öğününüzü atlamayın, mutlaka yapın.
  • Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler gibi yiyeceklerden oluşan hafif bir kahvaltı yapabilir ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edebilirsiniz.
  • İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlayıp 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edebilirsiniz. Hem enerji veren hem de kan şekerini dengeli bir şekilde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan yiyecekler yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna vb.) tercih edin.
  • İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edin.
  • Susama hissi duymasanız bile iftar ve sahur arasında sık sık su için. Suya ek olarak kafein içeren içecekler yerine de süt, ayran, sade soda, taze sıkılmış meyve-sebze suları, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edebilirsiniz.
  • Yemekleri pişirme yöntemlerinin de önemli olduğunu unutmayın. Özellikle ızgara, haşlama, fırında, buğulama gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanan yemekleri tercih edin.
  • Kavrulmuş, kızartılmış ve tütsülenmiş yemeklerden uzak durun.
  • İftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olacaktır.
  • Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için sıvı tüketiminize dikkat edin. Ek olarak, yemeklerde lif oranı yüksek yiyecekler (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, hoşaf ve kompostolar, hurma, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edebilirsiniz.
Read more »

ORUÇ TUTANLAR İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ


  • Oruç tutarken yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterin.
  • Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra aralıklarla ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenin.
  • Yemeklerinizi hızlı yemekten kaçının, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketin.
  • Sahur öğününüzü atlamayın, mutlaka yapın.
  • Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler gibi yiyeceklerden oluşan hafif bir kahvaltı yapabilir ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edebilirsiniz.
  • İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlayıp 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edebilirsiniz. Hem enerji veren hem de kan şekerini dengeli bir şekilde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan yiyecekler yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna vb.) tercih edin.
  • İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edin.
  • Susama hissi duymasanız bile iftar ve sahur arasında sık sık su için. Suya ek olarak kafein içeren içecekler yerine de süt, ayran, sade soda, taze sıkılmış meyve-sebze suları, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edebilirsiniz.
  • Yemekleri pişirme yöntemlerinin de önemli olduğunu unutmayın. Özellikle ızgara, haşlama, fırında, buğulama gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanan yemekleri tercih edin.
  • Kavrulmuş, kızartılmış ve tütsülenmiş yemeklerden uzak durun.
  • İftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olacaktır.
  • Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için sıvı tüketiminize dikkat edin. Ek olarak, yemeklerde lif oranı yüksek yiyecekler (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, hoşaf ve kompostolar, hurma, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edebilirsiniz.

Read more »

Sıvı Tüketimine Dikkat: Sağlıklı Bir Yaşam İçin Önemli İpuçları

Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artar ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışır. Ancak, sıcaklıkların etkisiyle artan terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmazsa, su ve mineral kaybı sonucu bayılma, bulantı ve baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilir. Bu nedenle, sıvı tüketimine özellikle dikkat etmek büyük önem taşır.

Günde ortalama en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) su içmeye özen gösterin. Bununla birlikte, sıvı ihtiyacını karşılayacak içecekleri de sık sık tüketmelisiniz. Ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları ve sade soda gibi içecekler, vücudunuzun sıvı dengesini korumanıza yardımcı olacaktır.

Yeterince sıvı almazsanız, sağlık sorunları yaşama riskiniz artar. Susuzluk, bayılma, bulantı, baş dönmesi gibi problemlere yol açabilir. Bu nedenle, günlük yaşantınızda bol miktarda su içmeyi ihmal etmeyin. Ayrıca, ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları ve sade soda gibi içeceklerle sıvı alımınızı destekleyebilirsiniz.
Unutmayın, sağlıklı ve verimli bir yaşamın anahtarı, yeterli sıvı tüketimidir. Bu nedenle, sıvı tüketimini artırarak vücudunuzun su ve mineral dengesini koruyun ve sağlık sorunlarından kaçının.

Read more »

RAMAZANDA SAĞLIKLI BESLENME

Ramazan Ayı ve Oruç Tutma

Ramazan ayı, Müslümanlar için büyük bir öneme sahiptir. Bu dönemde oruç tutanlar, beslenme ve yaşam şekillerinde önemli değişiklikler yaşarlar. Oruç süresince uzun saatler boyunca aç kalmak, vücudu farklı şekillerde etkiler. Bu nedenle, yeterli ve dengeli beslenmek hayati önem taşır.

Sahur ve Beslenme

Yeterli ve dengeli beslenmeyi sürdürebilmek için sahur öğününü atlamamak büyük önem taşır. Sahura kalkılmaması veya sadece su içilmesi zararlıdır. Bu durum açlık süresini ortalama 20 saate çıkarır ve günün daha verimsiz geçmesine neden olur. Sahurda ağır yemekler tüketmek de sağlıksızdır; gece metabolizma hızı düştüğü için bu yemeklerin yağa dönüşme riski artar ve kilo alma ihtimali yükselir. Bu nedenle sahurda mutlaka kalkılmalı ve hafif bir kahvaltı yapılmalıdır. Süt, yoğurt, peynir, yumurta ve tam tahıllı ekmekler gibi besinlerden oluşan bir kahvaltı veya çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edilebilir.

Gün İçerisinde Beslenme

Gün içinde aşırı acıkma sorunu yaşayanlar, midenin boşalma süresini uzatan kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur pilavı gibi yemekler tüketmeli; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemeklerden ve hamur işlerinden kaçınmalıdır. Bu tür besinler, uzun süre tok kalmayı sağlar ve günün daha rahat geçmesine yardımcı olur.

İftar Sofralarında Dikkat Edilmesi Gerekenler

İftar sofralarında dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da hazırlanan yiyeceklerin ve bunların tüketim miktarlarının kontrol edilmesidir. İftar sofralarında genellikle bir kişinin ihtiyacından fazlası bulunur ve kan şekeri çok düştüğü için kısa sürede fazla miktarda besin tüketme isteği oluşur. En büyük hatalardan biri de çok hızlı bir şekilde, yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyin, doyma sinyalini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu sürede fazla miktarda, enerjisi yüksek besinler tüketilir ve bu durum hem sağlık açısından risk oluşturabilir hem de kilo alımına yol açabilir.

İftarda Beslenme Önerileri

  • İftara hafif bir çorba ile başlayın.

  • Ana yemekten önce kısa bir mola verin.

  • Ana öğünde sebze ve protein ağırlıklı besinler tüketin.

  • Aşırı tatlı ve şekerli gıdalardan kaçının.

Ramazan Ayında Sağlık İpuçları

Sıvı Tüketimi

Oruç süresince uzun saatler susuz kalmak vücudu olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle iftar ve sahur arasında yeterli miktarda su içmeye özen gösterilmelidir. İftarda ve sahurda 2-3 bardak su içmek, gün boyunca sıvı kaybını dengelemeye yardımcı olur. Ayrıca, ayran, taze sıkılmış meyve suyu gibi sağlıklı içecekler de tercih edilebilir.

Fiziksel Aktivite

Ramazan ayında fiziksel aktiviteyi tamamen bırakmak yerine, hafif egzersizlerle devam etmek daha sağlıklıdır. İftardan sonra kısa yürüyüşler yapmak, sindirimi kolaylaştırır ve genel sağlık açısından faydalıdır. Ancak aşırı yorucu aktivitelerden kaçınılmalıdır.

Ramazan'da Kilo Kontrolü

Ramazan ayında kilo kontrolü sağlamak için aşırı yağlı, şekerli ve kalorili yiyeceklerden kaçınmak önemlidir. Yavaş yemek yemek, dengeli ve ölçülü porsiyonlar tüketmek kilo kontrolüne yardımcı olur. Ayrıca, iftar ve sahur arasında atıştırmalıklardan kaçınarak ana öğünlere odaklanmak da faydalıdır.

Bu önerilere dikkat ederek Ramazan ayında sağlıklı ve dengeli beslenmeyi sürdürebilirsiniz.


Read more »

BAYRAM VE BAYRAM SONRASINDA NASIL BESLENMELİYİZ

Ramazan ayında da sağlığımızı korumaya çalışmalı, orucumuzu tutarken elimizden geldiği kadar sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstermeliyiz.
Bütün bir ay oruç tutan kişi ister istemez beslenme düzeninde değişiklikler yaşar. Psikolojik olarak da bayramda daha fazla yemek yeme eğilimi gösterir. Bu yanlış kişinin sindirim sisteminde sorunlar yaşamasına neden olur. Gittiğimiz misafirliklerde olsun, kendi evimizde yaptığımız ikramlarda olsun şekerli gıdalar ve hamur işleri oldukça fazla tüketilir. Bunlar kısa sürede kan şekerimizi yükseltip, çok fazla kalori almamızı sağlayan gıdalardır. Kan şekerinin hızlı yükselmesinin beraberinde sağlık sorunlarını getirdiğini unutmamalıyız. Bunun için dikkat etmemiz gerekenleri şöyle sıralıyabiliriz.
Bayram ve bayram sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlar:
  • Dört temel besin grubu vardır. Süt ve süt ürünü grubu, et ve kuru baklagiller grubu, sebze ve meyve grubu ile ekmek ve tahıllılar grubudur. Yeterli ve dengeli beslenmek için bu gruplardan en az günde 3 ana ve 2 ara öğün olarak tüketmek gerekir.
  • Oruçtan yeni çıkıldığı için bayram sabahı kızartma ve kavurma gibi yiyecekler yenmemeli, hafif bir kahvaltı edilmeli. Az yağlı peynir yenmeli. Haşlanmış yumurta tüketilmeli. Bayramda tatlı ikram edileceği için kahvaltıda bal, şekerden uzak durulmalı. Domates, salatalık, maydanoz bolca tüketilmeli. Tam buğday unlu, kepekli veya çavdar ekmeği tercih edilmeli.
  • Ramazan sonrası öğün sayısını 3 ana öğün en az 2 ara öğüne çıkartılmalı.
  • Besinler iyi çiğnenerek, yavaş yenmelidir.
  • Bayramda sunacağınız tatlılar ağır hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlılar olmalı. Taze sıkılmış meyve suları, ayran veya limonata ikram ederek şeker tüketimini azaltmaya çalışmalı. Misafirlikte siz de tercihenizi bu şekilde kullanmalısınız.
  • Bayram ve sonrasında sıvı tüketimi artırılarak 1,5-2 litre su içilmeli.
  • Kabızlığı önlemek açısından yetişkin kişiler posalı sebze ve meyve tüketmelidirler. Yetişkinler günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. Lif oranı yüksek olan bu gıdalar kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller.
  • Kronik hastalığı olanlar örneğin, kalp-damar hastalığı, diabet, yüksek tansiyon gibi, diyetlerini bozmamaya özen göstermeli, özellikle şeker hastaları tatlılardan uzak durmalılar. Bu tür hastalar çay ve kahve tüketiminine de dikkat etmelidirler. Daha çok bitki çayları tüketmelidirler.
  • Sahurda kalkıp gece yemek yemeğe alışmış olabilirsiniz. Ama ramazan bittikten sonra gece kalkıp yemek yeme alışkanlığına son vermelisiniz.
  • Ramazanda daha fazla acıkmamak ve çok fazla yorulmamak için daha önce uygulanan egzersiz hareketlerini bırakırlar. Fazla beslenen fakat hareket etmeyen bu kişiler kilo alabilirler. Bayram sonrasında yeniden hareketlere başlanmalı, öğünler atlanmamalı, bol sıvı tüketilmeli.
  • Çocuklarımızı çok fazla şekerli gıdalar tüketmeme konusunda uyarmalı ve bu gıdalar yendikten sonra mutlaka dişlerini fırçalamalarını öğütlemeliyiz.
  • Sağlığımızın bozulmaması için bayramda alacağımız tatlı ve şekerleme tipindeki ürünlerin sağlıklı koşullarda üretilip üretilmediklerine dikkat ederek güvendiğimiz yerlerden satın almalı ve son kullanma tarihlerini kontrol etmeliyiz.
Read more »

BAYRAMDA KISA SÜRELİ TATİL ROTALARI

Gazipaşa-Erdemli
Antalya’nın Gazipaşa ve İçel’in Erdemli ilçeleri arasındaki rota, sizi Akdeniz’in az bilinen koylarına götürecek. Bu rotada tarih ve deniz iç içe.
Cide-Amasra
Yemyeşil ormanlar arasında yapacağınız bu yolculukta, Karadeniz’in soğuk suları, Cide’nin yemyeşil ormanları, Bartın’ın tarih kokan evleri ve Amasra’nın enfes balıkları ile tanışacaksınız.
Manzaralı Yol
Istanbul’dan başlayıp, Kastro sahili, İğneada, Demirköy’e kadar uzanan Istırancalar’ı aşıp, Karadeniz’e ulaşan bu rota fotoğraf çekmeniz için gerekli manzaraları size sunuyor.
Denizden Vazgeçmem Diyenlere
Bafra Gölü sizi bekliyor. Kalıntılarla süslü adaları gezmek, yeşil zeytin ağaçlarının altında dinlenmek, Beşparmak Dağları’nı seyretmek insana huzur veriyor.
Macera İçin
Hemşin Yaylası’ndan daha yukarı çıkıp, Kaçkarlar’ın eteklerinde kamp kurabilirsiniz. Yaz aylarının bu sıcaklarında serin bir yer ararsanız Van Gölü’ne bakan Nemrut Gölü kraterindeki göllerin arasında kuracağınız kamp sizin için bir alternatif olabilir.
Tekne Severler İçin
Datça Kabak Koyu’ndan başlayıp, Yediburunlar’ı geçtikten sonra, Patara’da biten yolculuk veya Göcek ve Marmaris koylarında Mavi Tur’a katılmak tercihler arasında.


Read more »

BAYRAMDA NE YEMELİ VE NE YEMEMELİ

Ramazan ayının sona ermesiyle ve gelenekselleşmiş olan bayram ziyaretleri nedeniyle; hızla ve fazla miktarda, yağ oranı fazla kalori içeriği yüksek gıdalar tüketilmesi sonucunda kişilerde birçok sağlık sorunu ortaya çıkabiliyor.

Bayramlar kalp hastalığı, şeker hastalığı olan kişiler için risklidir. Bu kişiler yine beslenmelerine özen göstermelidirler. Buna bağlı olarak eski yemek alışkanlıklarına yavaş yavaş geçiş yapmak en doğrusudur. İkram edilenleri yemek yerine, tadına bakmak daha doğru olacaktır.

Bayram ve bayram sonrası yavaş yavaş eski yemek düzenimize geçerken metabolizma hızının artması ve sağlıklı yaşam için mutlaka haftada 3 gün düzenli egzersiz yapılmalıdır. Düzenli egzersiz alınan kiloların verilmesi, metabolizma hızının artması, kan şekerinin düzenlenmesi gibi birçok sağlık açısından olumlu etkiler yaratacaktır.

Bayram günü beslenmemize çok dikkat etmeliyiz. Sabah hafifi bir kahvaltı yapılmalı, peynir, zeytin, domates, salatalık, reçel , kepek ekmek, buğday gevreği, süt, meyve gibi hafif besinler yiyerek güne başlanmalı. Gün içerisinde öğün sayısını artırıp bu öğünlerde yediğimiz yemek miktarını azaltmalıyız. Günde 3 ana öğün, 3 ara öğün olmalıdır. Sabah kahvaltısı ve öğle arasında meyve (taze veya kuru), süt, yoğurt gibi besinle tüketilebilir. Öğle ve akşam yemeklerinde yağ miktarı düşük, küçük porsiyonlarda kan şekerini hızlı yükseltmeyecek besin grupları seçilmeli. Çorba, ızgara et veya etli sebze yemeği, kepek ekmek, ayran gibi besinler tercih edilmeli. Akşamüzeri ara öğün alınmalı. Yağsız kepekli bir tost, kepekli bisküv,, peynir, süt ve meyve seçilebilir. Akşam yemeğinden sonra yatmadan 2 saat önce de hafif bir ara öğün alınabilir.


Read more »

KADİR GECESİ

Ramazan ayının 27.gecesi Kadir Gecesi’dir. Bu gecede şerefli bir kitap Kur’an-ı Kerim, şerefli bir melek aracılığıyla (Cebrail), şerefli bir ümmetin, şerefli peygamberine (Hz.Muhammed A.s) nazil oldu.
Kadir gecesi; Kur’an-ı Kerim’in bu gecede inmesi, bu gecenin bin aydan daha hayırlı olması, Allah’ın ezelde takdir ettiği şeylerden bir yıllık olayların ana kitaptan alınarak görevli meleklere bildirildiği gece olması nedeniyle üstün bir değer taşımaktadır. Cebrail (a.s)’in diğer meleklerle bu gece yeryüzüne inerek Allah’a ibadet eden kulları selamlamaları ve bu gecenin tan yeri ağarana kadar selam ve esenlik olması da ilahi rahmetin çok güzel bir tecellisidir. Kur’an-ı Kerim’de geçen Kadir Suresi’nde de bu gecede Kur’an-ı Kerim’in indirildiğini anlıyoruz.
Kadir Gecesi’ne erişmek bir mümin için büyük bir mutluluk olmakla beraber, bu gece en iyi şekilde değerlendirilmesi gereken bir fırsattır. Bu geceyi namaz kılmak, Kur’an okumak, dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak suretiyle geçirmek güzel bir tavırdır.
Peygamberimiz Kur’an okuyanlara bu Yüce Kitab’ın şefaat edeceğini, şu sözleri ile bildirmiştir. ‘’Kur’an okuyunuz, zira O, kıyamet gününde sahibine (okuyana) şefaatçı olarak gelir.’’


Read more »

Ramazan Ayında Sağlıklı Beslenme Rehberi: İftar Sofralarınızı Nasıl Şenlendirebilirsiniz?

Ramazan ayının gelişiyle birlikte, iftar sofraları her evde bütçeye uygun bir şekilde kuruluyor. Bu sofraların sağlıklı ve dengeli besinlerle donatılması, oruç tutan bireylerin gün boyu kaybettikleri enerjiyi en sağlıklı biçimde geri kazanmalarını sağlar. Peki, iftar sofralarınızı nasıl daha sağlıklı ve dikkat çekici hale getirebilirsiniz? İşte uzmanlardan öneriler ve dikkat etmeniz gerekenler:

Oruç Açma Ritüeli: İlk Adımlar

Oruç, bir bardak su, hurma ve zeytinle açılmalı. Bu adım, gün boyu süren açlıktan sonra mideyi yumuşak bir geçişle yeniden çalıştırır. Ardından sıcak bir çorba ve besleyici yemeklerle devam edilmelidir. Yemekten sonra ise tatlı, iftar sofralarının olmazsa olmazlarındandır.

Tatlı Seçimleri: Hafif ve Sağlıklı Alternatifler

Uzmanlar, tatlı seçiminde aşırıya kaçmamak gerektiğini vurguluyor. Özellikle sıcak yaz günlerinde daha hafif tatlılar tercih edilmelidir. İftar sonrası hemen tatlı yemek yerine, bir süre bekleyip hafif tatlılar tüketilmelidir. Dondurma ve meyve gibi seçenekler en idealidir. Şerbetli tatlılar, çikolata, bal ve reçel hızlı bir şekilde acıktırabilir ve susatabilir. Miktar olarak 100 gr kadar dondurma veya sütlü tatlı tüketimi önerilir. Çok içilen meyve suları da kana hızlı karışarak kısa sürede acıktırır ve kilo aldırır. Bunun yerine cacık veya ayran gibi daha sağlıklı içecekler tercih edilmelidir. Ayrıca, dört adet hurmanın bir porsiyon meyveye denk geldiğini unutmamak önemlidir.

Su Tüketimi: Vücudunuzu Susuz Bırakmayın

Ramazan ayının sıcak havalara denk geldiği dönemlerde, uzun süreli açlık ve susuzluk vücudu olumsuz etkileyebilir. Su tüketimi iftardan sahura kadar bol bol yapılmalıdır. Çay ve kahve tüketimi sınırlandırılmalı, doğrudan su içilmelidir. Tuzlu gıdaların aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Oruç döneminde dikkat edilmezse, vücudun su dengesi bozulabilir ve bu da başta böbrekler olmak üzere kalp, dolaşım sistemi ve beyin sağlığını olumsuz etkileyebilir.

Ramazan Ayında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • İftarda aşırı yemek yememeye özen gösterin.

  • Tatlı seçimlerinizi hafif ve sağlıklı seçeneklerden yana kullanın.

  • Meyve suları yerine cacık veya ayran gibi içecekleri tercih edin.

  • Bol su tüketerek vücudunuzu susuz bırakmayın.

  • Tuzlu gıdaları sınırlı tüketin.

Bu önerilere uyarak, Ramazan ayında sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni oluşturabilir, iftar sofralarınızı şenlendirebilirsiniz. Sağlıklı ve huzurlu bir Ramazan dileriz!



Read more »

ESKİ İSTANBUL’DA SEYYAR MANAVLAR

Seyyar satıcılar eski İstanbul sokaklarının vazgeçilmezlerinden biriymiş. Kalaycı, macuncu, börekçi, yoğurtçu sesleriyle hayat dolu sokaklarıyla, renkli mahalleleriyle doluymuş İstanbul. İşte bu seyyar esnaflardan biri de manavlarmış.

Sırtlarında taşıdıkları küfeleriyle sokakları gezerler, geldiklerini belli etmek için de bazen maniler söylermişler. Seyyar manavlar sabah erkenden kalkar, hale gidip küfelerini meyve ve sebzelerle doldurur, sonra da İstanbul sokaklarını dolaşmaya başlarlarmış.

Küfeler yaklaşık 100 kilo ağırlıkta olur, zamanla mal sattıkça hafiflerler. Halk da bu manavları tercih ederlermiş, çünkü fiyatları diğer manavlara göre daha uygun olurmuş. Bu manavların giysileri de farklı olurmuş. Renkli başlıkları, alacalı mintanları ve tozlukları ile dikkat çekerlermiş. Bazen bu manavlar küfelerini hayvanlara da taşıtırlarmış.

Günümüzde bu seyyar manavların izleri kalmadı bile, hatta nerdeyse mahalle arasında manavlar bile yok oldular. Semt pazarları da kalkarsa maalesef alışveriş merkezlerindeki sebze-meyve reyonlarına kaldık. 
Read more »

İFTARIN VAZGEÇİLMEZİ HURMA

Bir Hadis-i Şerif :’’ İçinde hurma bulunmayan evin halkı açtır’’

Hurma çoğunlukla hepimizin iftarda orucumuzu açmak için ilk ağzımıza attığımız besindir. Oruç nedeniyle halsiz kalmış vücudumuza enerji verir. İçinde bulunan şeker glikoz değil, früktozdur. Bu nedenle kan şekerimiz birdenbire yükselmez.

Hurmanın anavatanı Ortadoğu ve Afrika’dır. 5 bin yıldır o topraklarda ekimi devam eden bir meyvedir. En fazla bu coğrafyada hurma tüketilmektedir. Hurma ağaçları 25 metre boyunda olabilmektedir. Kurak iklimi seven bir ağaçtır. Hurma magnezyum, demir, potasyum ve B vitamini açısından çok zengindir. Kansere, bronşite ve pek çok hastalığa iyi gelir. Her ne kadar Ramazan ayında tüketilen bir besin olarak ülkemizde tanınsa da içeriğindeki faydalardan ötürü yılın her mevsiminde tüketilmesi gereken bir besindir.

Hurmanın meyvesi tatlı ve besleyicidir. Yaklaşık %20 oranında nem ihtiva eden taze hurmalarda % 60-65 şeker ve %2 protein vardır. Kurumuş hurmalarda şeker oranı % 75-85 civarındadır. Bir diğer hurma çeşidi olan Phoemx sylvestristen hurma şekeri elde edilir. Hurma bedeni ve zihni geliştirmeye yardımcıdır.


Kansere karşı koruyucu etkisi biliniz. Boğaz ağrısını keser. Bronşit, öksürük ve soğuk algınlığına iyi gelir. Kemik hastalıklarında faydalıdır.
Read more »

DENİZDE İFTAR

Eskiden Istanbul’da denizde ulaşım kayıklar üstünde yapılırdı. Boğaziçi ve Halic’in bazı köyleri arasında yolcu nakliyatı yapan kayıklara ‘’piyade kayığı ‘’ denirdi. Bu kayıklardan büyük olanlarına ‘’pazar kayığı ‘’ denirdi. Çünkü bu kayıklar şehrin çeşitli yerlerinde kurulan pazarlara gidip gelenleri ve pazarcıları taşırdı. Eski Istanbul kayıklarının genellikle tahtaları boyanmaz, sadece cilalanırdı. Böylece tahtanın doğal rengi, denizin rengiyle güzel bir uyum sağlardı. Devlet ve saray adamlarına mahsus kayılar ise çok süslü ve işlemeli olurdu.
Boğaziçi o dönemlerde genelde sessiz ve sakindi. Ama ramazan gelince özellikle de ramazan yaz aylarına denk gelmişse; bu sessizlik bozulurdu. Sıcak akşamlarda, mehtaplı gecelerde, zevk sahibi Istanbullular’dan bir kısmı iftarını deniz üstünde kayıklarda yaparlardı. Çeşit çeşit lezzetli yemekler, bu sandallar içinde ikram edilirdi. Sadece yemekler yenmez, semaverlerde çaylar demlenir, şerbetler içilirdi.


Read more »

İFTARA DIŞARDA BİR YERE DAVETLİYSENİZ

Eğer orucunuzu dışarıda açık büfe servis eden bir restaurantta açacaksanız, kendinizi kontrol altında tutmanızda fayda var.


Açılış İçin
2-3 adet hurma, bir kase kreması olmayan bir çorba, bir avuç içi kadar pide, bir ince dilim peynir seçebilirsiniz. Bal, kaymak, reçel,sucuk veya pastırmadan uzak durun.
Ana Yemek İçin
Yağı az bol salata, etli bir ana yemek, 3 çorba kaşığı bulgur pilavı, bir avuç içi kadar pide bunların yanına en fazla iki çeşit olmak üzere 3 çorba kaşığını geçmeyecek kadar zeytinyağlı sebze yemeği seçebilirsiniz. Ayran yada yoğurt da yiyebilirsiniz.
Tatlı İçin
Şerbetli tatlılardan uzak durun. En iyisi bir porsiyon sütlü tatlı seçmek.


Read more »

RAMAZANDA BESLENME İLE İLGİLİ BAZI SORU VE CEVAPLAR

  • Sahurda susuzluğumuzu gidermek için nasıl beslenmeliyiz?
  • Fazla yağlı, tuzlu ve şekerli yiyecekler susatır. Kafein ihtiva eden içecekler vücuttan sıvı boşaltımını artırır. Sahurda kahvaltı türü zeytinyağlılar, domates, yeşil sebze, çorba ve yumurta yenmelidir. Tabiki bunlarla birlikte su içimi çoğaltılmalıdır.
  • İftarda tuzsuz ve yağsız yiyecekler ile sahura kalkmadan ramazan ayını geçirmek doğrumudur?
  • Ramazan ayında sahur kesinlikle yapılmalıdır. Bulunduğumuz ayın sıcak olması ve havada nemin fazla olması nedeniyle vücutta aşırı sıvı kaybı, bazı metabolik değişimler, kalpten kan pompalamada azalma, tansiyon ve şekerde oynamalar olabilir. Sahur tutulmadan oruca niyetlendiği zaman gün içinde kişinin sağlığı kötü yönde etkilenebilir, çalışma verimini düşürebilir. Çevreyle olan ilişkileri olumsuz etkileyenebilir. Bu sebeple sahura kalkmalı, iftar yapılmalı.
  • Hergünspor yapan bir kişi düzgün beslenmelidir. Ramazan ayında sporcular nasıl beslenmelidir?
  • Proteini yüksek besinleri ürünlere yeterli miktarlarda tüketilmelidir. Et ürünleri, kuru baklagiller, yumurta, süt ürünleri bunlar protein açısından zengin yiyeceklerdir. Sahur ve iftarda yeterli miktarlarda tüketilmesi ihtiyacını karşılamaya yetebilir.
  • Milletçe ramazan da tatlıyı çok tüketiyoruz. Acaba iftarda tatlı olarak ne sonra yememiz daha sğlıklı olur?
  • İftarda aşırı şerbetli, şekerli tatlılar yerine yazın daha sık sütlü tatlılar ve meyve tatlıları tüketmeliyiz.
      Read more »

      KIZ KULESİ


      İstanbul’daki tarihi Kızkulesi, Osmanlı döneminde yalnız bir defa ve bir kişi için hapishane olarak kullanılmıştı. Sinirli bir karektere sahip olan Padişah III.Osman, bir gün Sadrazam Hekimoğlu Ali Paşa’ya kızmış ve ‘’Şimdi seni sarazamlıktan alır, yerine de hamallar kahyası Ali Usta’yı vezir yaparım.’’ demişti. Bunun üzerine sadrazam da ‘’ Yaparsınız padişahım. Ama bana Hekimoğlu Ali Paşa derler, ona da Hamal Ali Paşa.’’ cevabını vermiş. Bu laf üzerine çok kızan padişah Hekimoğlu Ali Paşa’yı Kızkulesi’ne hapsettirmiş ve ertesi gün de sürgüne göndertmiştir.


      Read more »

      OSMANLI DÖNEMİNDE ESNAF

      Esnaf, küçük el sanatlarıyla, satıcılıkla geçinen insanlara verilen isimdir. Eskiden esnafın bir töresi, bu işlerde dikkat etmesi gereken yolları vardı. Her sanat kolunun bir ‘’pir’’i vardı. Sanata çırak olarak girilir, belirli bir hizmet süresinden sonra ‘’kalfa’’, ondan sonra da ‘’usta’’ olunurdu.

      Bir sanata girenler, onun usul ve göreneklerine göre yürümek zorundaydı. Kalfalar özel törenlerle ustalığa geçerlerdi. Usta olduktan sonra ayrı bir iş yeri açmaya hak kazanırlardı. Her iş kolunun kurulmuş bir birliği vardı, buna ‘’lonca’’ denirdi. Anadolu Türkleri arasında loncalar XIII. Yüzyıldan beri vardı. Loncaların en büyük görevi malın cinsini daima yüksek tutmak, standart üretimi sağlamaktı. Loncalar esnafı ve sanat sahiplerini sıkı bir disiplin içinde tutardı. Loncalar ‘’ihtiyar heyeti’’ tarafından idare edilirlerdi.

      İhtiyar heyeti yapılan işi kontrol eder ve herhangi bir uygunsuzluğu önlemeye çalışırdı. Yiğitbaşılar bir uygunsuzluk görünce, yapılan hileyi, dikkatsizliği haber verir, ihtiyar heyeti de o esnafı cezalandırırdı. Esnafın suçuna göre, ya dükkanı birkaç gün kapatılır, ya kalfasına, çırağına veya kendine bir zaman için veya devamlı olarak işten el çektirilir veya falaka dayağı atılırdı. Bu gibi esnaf, cezasını loncada çeker, hırsız ve katillerin bulunduğu hapishanelere gönderilmezdi. Lonca yönetim kurullarının karara bağlayamadığı olaylar, kadılara bildirilirdi. Kadıların hile yapan esnafa verdikleri cezalar çok şiddetli olurdu.

      Esnaf bir de ‘’gedik usulüne’’ bağlıydı. Bir esnaf topluluğunda bulunan kimselerin elde tuttukları iş alanına ‘’gedik’’ denirdi. Açılan yere bir başkası alınırdı. Her esnaf kolu için belirli sayıda iş yeri tespit edilmişti. Bunların sattıklarını başkası satamaz, yaptıklarını başkası yapamazdı. Bir esnaf gediğe girerken, kendisinden belirli bir para alınır, karşılığında ruhsat verilirdi.
      Read more »

      HURMA ÇEŞİTLERİ VE ÖZELLİKLERİ

      Ramazan’ın vazgeçilmez meyvesi hurmanın bir çok çeşidi bulunuyor.
      Bu hurmaların bazıları ise şunlar;

      • Tunus Hurma
        Tunus’ta yetişir. İşlenmiş olarak satışa sunuluyor.
      • Tunus Tam Dallı Taze Hurma
        Tunus’ta üretilen diğer hurma çeşididir. Hiçbir işleme maruz kalmadan, doğal, dalında satışa sunulur. Tazeliği nedeniyle yumuşak ve yemesi rahattır.
      • Medjoul Hurma
        İsrail’de yetişen hurma diğer hurmalara göre daha tatlıdır. Doğal olarak satışa sunulan hurmanın çekirdeği küçük fakat içeriği dolgundur.
      • Mabroom Hurma
        Suudi Arabistan Medine’de yetişiyor. Medine hurması olarak da biliniyor. İşlemden geçmeyen hurma tamamen doğal.
      Read more »

      BİR RAMAZAN HİKAYESİ HOŞAF KASESİ

      Padişahlardan II.Mahmut bir ramazan günü eski Şeyhülislam Dürrüzade Abdullah Efendi’yi ziyaret etmek istemişti. İftara doğru Üsküdar’a geçip, yardımcılarıyla birlikte Doğancılar’a doğru yürümeye başlamıştı. Şeyhülislam’ın kethüdası onların geldiğini görünce efendisine gidip, padişahın gelmekte olduğunu haber verir. Şeyhülislam ise ‘’Telaş etme. Hareme haber gönder, 1-2 tane tabla versinler, benim yemeğimi de efendimize takdim edin’’ der. Gelenleri karşılar. İftar vakti gelmiş olduğundan hemen sofraya oturulur. Yemekler güzeldir. Özellikle de yemeklerin kapları çok zariftir. O sırada pilavla gelen billur hoşaf kasesini, diğer kase ve tabaklar kadar güzel bulmayan padişah bunun sebebini sorar. Eski Şeyhülislam ‘’Lezzetini bozmasın diye buz parçalarını hoşafın içine attırmıyorum da, kaseleri buzdan yaptırıp hoşafı onun içine koyduruyorum’’ cevabını verir.

      O gün padişahın ‘’ sizin ahçı pek iyi, isterseniz bizim ahçı ile değiştirelim ‘’ diye iltifatta da bulunmuş.
      Read more »
      Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...