google-site-verification: google3956985213adcb86.html BİLGİGÜVERCİNİ
Kandiller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kandiller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

MİRAC KANDİLİ

Arapça’da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getirir. İslam’da Hz. Peygamber (s.a.s)’in göğe yükselerek Allah’ın huzuruna kabul edilmesi olayıdır.

Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır.
Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram’dan Beytü’l-Makdis’e (Kudüs) götürülür. Kur’an’ın andığı bu aşama, isra adını alır.
İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.s)’in Beytü’l-Makdis’ten Allah’a yükselişi oluşturur. Hz. Peygamber (s.a.s), Kabe’de Hatim’de ya da amcasının kızı Ümmühani binti Ebi Talib’in evinde yatarken Cebrail gelip göğsünü yardı, kalbini Zemzem ile yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adlı bineğe bindirilerek Beytü’l Makdis’e getirildi. Burada Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılandı.
Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı. Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü’l-Makdis’te kurulan bir Mirac’la ve yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başladı.
Göğün birinci katında Hz.Adem, ikinci katında Hz.İsa ve Yahya, üçüncü katında Hz.Yusuf, dördüncü katında Hz.İdris, beşinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedinci katında Hz. İbrahim ile görüştü.
Cebrail ile birlikte yükseliş Sidretü’l-Münteha’ya kadar sürdü. Cebrail, ‘’Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım’’ diyerek Sidretü’l Münteha’da kaldı.
Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adlı başka bir binekle yükselişini sürdürdü. Bu yükseliş sırasında Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabını müşahede etti. Sonunda Allah’ın huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden Allah’a şirk koşmayanların Cennet’e gireceği müjdelendi. Bakara suresinin son ayetleri verildi ve beş vakit namaz farz kılındı. Yeniden Refref ile Sidretü’l-Münteha’ya, oradan Burak’la Kudüs’e, oradan da Mekke’ye döndürüldü.
Miraç Kandili olarak bildiğimiz günde Peygamber Efendimiz (sav) mirac hadisesini yaşamıştır. Bu olayı Allahu Teala (c.c) Kur’anda kısmen açıklamaktadır. Fakat Peygamber Efendimiz’in Allah ile vasıtasız; hiçbir örtü, perde, duvar, engel bulunmadan konuştuğunu Kur’an’a almamıştır.

Read more »

MİRAÇ KANDİLİ


Hz. Muhammet’in göklere yükselerek Allah katına çıkmasına MİRAÇ diyoruz.

İslam inanç ve kaynaklarına göre Hz. Muhammet peygamberliğinin X.yılında (619) , arap aylarından recebin 27. Gecesi Allah’ın bir mucizesi olarak evinden alınıp önce Kudüs’teki Mescidi Aksa’ya götürüldü, oradan da göklere yükseltildi. Bu mucizenin İsra adı verilen ve Kudüs’e kadar olan ilk bölümü,aynı adı taşıyan surenin ilk ayetinde şöyle anlatılır: ‘’Bir gece kendisine delillerimizden bir bölümünü gösterilim diye kulunu (Muhammet) Mescidi Haram’dan çevresini kutlu kıldığımız Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı çok yücedir.’’
Miraç mucizesinin Kudüs’ten sonraki aşamaları hadislerle açıklanmış olmakla birlikte, İslam bilginleri olayın bu aşamaları ve oluş biçimi konusunda değişik görüşler ortaya attılar. Daha çok ehli-sünnet bilginlerinin oluşturduğu çoğunluğun görüşüne göre isra ve miraç yalnızca ruhsal bir olay ya da düş değil, Hz. Muhammet’in uyanık olarak hem ruhsal hem de bedensel varlığı ile yaşadığı bir mucize biçiminde değerlendirilmelidir. Hz. Ayşe ve Muaviye gibi bazı sahabelerin de katıldıkları bir bölüm İslam bilginleriyse ‘’Sana gösterdiğimiz rüyayı halk için ancak bir deneme yaptık’’ (İsra XVII,60) anlamındaki ayeti de kanıt göstererek isra ve miraç olayını Hz. Muhammet uykudayken ve rüya biçiminde gerçekleştiğini savunurlar. Bununla birlikte isra mucizesi, Kuran’da yer aldığından tüm İslam bilginleri bu mucizeyi kökten inkar edenlerin dinden çıkmış sayılacaklarını belirtirler.
Miraç olayının Kudüs’e kadarki bölümü Kuran’da kesin olarak bildirilmekle beraber, göklere yükselme aşamaları çok sayıda ravileri olan (meşhur) hadislerde anlatılır. Hz. Muhammet’in göklerden sonra arş’ı, cehennem ve cenneti, buralarda bulunanların durumlarını tanımladığı hadisleri ise az sayıdaki ravilerce rivayet edilir (haber-i vahit). Bu nedenle ehl-i sünnet inancına göre miracın Kudüs’ten sonraki aşamaları da doğru sayılmakla birlikte, sadece hadislere dayandığından bu bölümlere inanmayanlar dinden çıkmış sayılmazlar.
İsra ve Miraç mucizesi ile ilgili bütün hadislerde verilen bilgilere göre bu olay özetle şöyle gerçekleşti: Hz. Muhammet evinde ya da Kabe’nin avlusunda uyurken, Cebrail yanına geldi. Göğsünü yararak kalbini yıkadı. Hz. Peygamber’i Burak’a bindirerek bir anda Kudüs ‘e götürdü. Hz. Muhammet burada öteki birçok peygamberin ruhlarıyla karşılaştı ve Mescidi Aksa’da onlara imamlık yaparak iki rekat namaz kıldırdı. Sonra Cebrail ile birlikte, ‘’miraç’’ denilen bir araçla birinci göğe kadar meleklerin yardımıyla, Sidret ül-münteha’ya kadar Cebrail’in yardımıyla buradan öteye der Refref adlı bir araçla gitti. Sonunda Refref’ten de ayrılarak tek başına Tanrı huzuruna ulaştı.
Miraç olayının Kudüs’e kadar ki bölümü olan İsra Kuran’da kesin olarak bildirilmekle birlikte, göklere yükselme aşamaları ise çok sayıda ki hadislerde anlatılır.
Hz. Muhammet konuyla ilgili hadislerinde yedi kat göklerde karşılaştığı peygamberlerle görüşmeleri ve miracın son aşamalarında ulaştığı tanrısal tecelliler hakkında geniş bilgi verir.
Bu gecede Hz. Muhammet ümmetine üç armağan sunulduğuna inanılır.
  1. Bakara suresinin son iki ayeti bu gece Hz. Muhammet’e bildirildi. Bu ayetlerde İslam itikat ilkeleri özetlenir. Kulun Tanrı’ya yakarışının özlü örnekleri verilmiştir.
  2. Bu gece Hz. Muhammet’e, Allah’a ortak koşanlar ya da O’nun varlığını tanımayanların dışında kalan tüm ümmetinin cennete gireceği müjdelendi.
  3. İslam dininin en başta gelen ibadeti olan beş vakit namaz bu gece farz kılındı. Bu namazları inanç ve bağlılıkla kılan müminlerin elli vakit kılmışçasına sevap kazanacakları bildirildi. Bu nedenle bir hadiste ‘’Namaz, müminin miracıdır’’ denilir.

Zamanla Müslümanlar arasında büyük bir değer ve kutsallık kazanan miraç gecesi her yıl kutlanan kandiller arasında yerini almıştır.

Read more »

KANDİLLERDE LOKMA DÖKME ADETİ

Türkiye’de kandil günleri ve gecelerinde ibadet edildiği gibi çeşitli hayır ve iyilik yapılması adettendir. Hz.Muhammed’in mührü sayılan lokma, mektubu kabul edilen katmer, ekmek arası helva, pişi, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde kandil günlerinde dağıtılan yiyeceklerden bazırlarıdır. Mevlit Kandili’nde özellikle doğu illerinde dar gelirlilere yemek verme adeti bulunur.
Read more »

KANDİL GELENEĞİ

Kandiller birbirimizi sevmemiz için fırsattır. Bir araya gelmemize vesiledir.

Osmanlılar döneminde II.Selim (1566-1574) zamanından başlayarak minarelerde kandiller yakılarak duyurulduğu ve kutlandığı için Kandil olarak anılmaya başlayan gecelere Kandil-i Şerif de denir. Hicretten 300 yıl sonra ilk kez Mısır’da, Fatimiler döneminde Mevlit; 400 yıl sonra da Kudüs’te Miraç, Regaip ve Berat geceleri kutlanmaya, bu geceler camilerde toplu biçimde yapılan ibadetlerle geçirilmeye başlandı. Daha sonra bu kutlamalar İslam dünyasının bazı bölgelerine yayılarak gelenekselleşti. Günümüzde de kandiller camilerde okunan mevlit ve Kur’an ile yapılan dua ve ibadetlerle canlı biçimde kutlanıyor. Ayrıca kandil gecesi ve gündüzünde ihtiyaç sahiplerine yardım ediliyor.
Read more »

Mevlid Kandili

Mevlid; doğum zamanı, doğulan yer ve zaman anlamına gelmektedir. Peygamber Efendimiz (sav)'in doğduğu geceye Mevlid Gecesi denir. Bu gece aynı zamanda Rebiülevvel ayının onikinci gecesidir.

Dünyanın her kesiminden Müslümanlar, her sene bu geceyi Mevlid Kandili olarak kutlamaktadır. İslam'da Hz Muhammed (sav)'in doğum günü farklı mezheplerde kutlanır. Sünniler Rebiülevvel ayının Onbirinci gecesini Onikinci'ye bağlayan geceyi, Şiiler ise 17. günü Mevlid günü ve 17'ye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da Kutlu Doğum Haftası olarak ilan etmişlerdir. Peygamber Efendimiz (sav)'in doğumu tüm Müslüman Alemin de kutlu doğum haftası olarak adlandırılarak bir hafta kutlanılır. Bu hafta Müslümanların bayramıdır.
Read more »

MİNARELERDE KANDİL YAKILMASI

İstanbul’da Mevlit ve Regaip gecelerinde kandil yakılması II.Selim zamanında başlanmıştır. Berat ve Miraç Kandili de 1577 tarihinde III.Murat zamanında padişah fermanı ile gelenek haline getirilmiştir. Ramazanın birinci gecesinden Bayram gecesine kadar minarelerin kandil ile aydınlatılması 1610 yılında I.Ahmet tarafından adet haline getirilmiştir. Ramazan geceleri mahya kurmak önceleri Süleymaniye, Sultanahmet, Valide Sultan ve Üsküdar’da Valide Sultan Camilerine mahsustu.
III. Ahmet zamanında Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın tembihi ile Ayasofya, Fatih, Bayazıt, Sultan Selim, Şehzade ve Eyüp Camilerinde de mahya kurulmuştur. Ramazanın onbeşine kadar ‘’Merhaba ya Şehri Ramazan’’, ‘’Safa Geldin ya Şehri Ramazan’’ gibi cümlelerle mahyalar kurulurdu. Ramazanın onbeşinden sonra da mahyalara bu aya uygun resimler kandillerle düzenlenirdi.


Read more »
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...