MİRAÇ KANDİLİ


Hz. Muhammet’in göklere yükselerek Allah katına çıkmasına MİRAÇ diyoruz.

İslam inanç ve kaynaklarına göre Hz. Muhammet peygamberliğinin X.yılında (619) , arap aylarından recebin 27. Gecesi Allah’ın bir mucizesi olarak evinden alınıp önce Kudüs’teki Mescidi Aksa’ya götürüldü, oradan da göklere yükseltildi. Bu mucizenin İsra adı verilen ve Kudüs’e kadar olan ilk bölümü,aynı adı taşıyan surenin ilk ayetinde şöyle anlatılır: ‘’Bir gece kendisine delillerimizden bir bölümünü gösterilim diye kulunu (Muhammet) Mescidi Haram’dan çevresini kutlu kıldığımız Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı çok yücedir.’’
Miraç mucizesinin Kudüs’ten sonraki aşamaları hadislerle açıklanmış olmakla birlikte, İslam bilginleri olayın bu aşamaları ve oluş biçimi konusunda değişik görüşler ortaya attılar. Daha çok ehli-sünnet bilginlerinin oluşturduğu çoğunluğun görüşüne göre isra ve miraç yalnızca ruhsal bir olay ya da düş değil, Hz. Muhammet’in uyanık olarak hem ruhsal hem de bedensel varlığı ile yaşadığı bir mucize biçiminde değerlendirilmelidir. Hz. Ayşe ve Muaviye gibi bazı sahabelerin de katıldıkları bir bölüm İslam bilginleriyse ‘’Sana gösterdiğimiz rüyayı halk için ancak bir deneme yaptık’’ (İsra XVII,60) anlamındaki ayeti de kanıt göstererek isra ve miraç olayını Hz. Muhammet uykudayken ve rüya biçiminde gerçekleştiğini savunurlar. Bununla birlikte isra mucizesi, Kuran’da yer aldığından tüm İslam bilginleri bu mucizeyi kökten inkar edenlerin dinden çıkmış sayılacaklarını belirtirler.
Miraç olayının Kudüs’e kadarki bölümü Kuran’da kesin olarak bildirilmekle beraber, göklere yükselme aşamaları çok sayıda ravileri olan (meşhur) hadislerde anlatılır. Hz. Muhammet’in göklerden sonra arş’ı, cehennem ve cenneti, buralarda bulunanların durumlarını tanımladığı hadisleri ise az sayıdaki ravilerce rivayet edilir (haber-i vahit). Bu nedenle ehl-i sünnet inancına göre miracın Kudüs’ten sonraki aşamaları da doğru sayılmakla birlikte, sadece hadislere dayandığından bu bölümlere inanmayanlar dinden çıkmış sayılmazlar.
İsra ve Miraç mucizesi ile ilgili bütün hadislerde verilen bilgilere göre bu olay özetle şöyle gerçekleşti: Hz. Muhammet evinde ya da Kabe’nin avlusunda uyurken, Cebrail yanına geldi. Göğsünü yararak kalbini yıkadı. Hz. Peygamber’i Burak’a bindirerek bir anda Kudüs ‘e götürdü. Hz. Muhammet burada öteki birçok peygamberin ruhlarıyla karşılaştı ve Mescidi Aksa’da onlara imamlık yaparak iki rekat namaz kıldırdı. Sonra Cebrail ile birlikte, ‘’miraç’’ denilen bir araçla birinci göğe kadar meleklerin yardımıyla, Sidret ül-münteha’ya kadar Cebrail’in yardımıyla buradan öteye der Refref adlı bir araçla gitti. Sonunda Refref’ten de ayrılarak tek başına Tanrı huzuruna ulaştı.
Miraç olayının Kudüs’e kadar ki bölümü olan İsra Kuran’da kesin olarak bildirilmekle birlikte, göklere yükselme aşamaları ise çok sayıda ki hadislerde anlatılır.
Hz. Muhammet konuyla ilgili hadislerinde yedi kat göklerde karşılaştığı peygamberlerle görüşmeleri ve miracın son aşamalarında ulaştığı tanrısal tecelliler hakkında geniş bilgi verir.
Bu gecede Hz. Muhammet ümmetine üç armağan sunulduğuna inanılır.
  1. Bakara suresinin son iki ayeti bu gece Hz. Muhammet’e bildirildi. Bu ayetlerde İslam itikat ilkeleri özetlenir. Kulun Tanrı’ya yakarışının özlü örnekleri verilmiştir.
  2. Bu gece Hz. Muhammet’e, Allah’a ortak koşanlar ya da O’nun varlığını tanımayanların dışında kalan tüm ümmetinin cennete gireceği müjdelendi.
  3. İslam dininin en başta gelen ibadeti olan beş vakit namaz bu gece farz kılındı. Bu namazları inanç ve bağlılıkla kılan müminlerin elli vakit kılmışçasına sevap kazanacakları bildirildi. Bu nedenle bir hadiste ‘’Namaz, müminin miracıdır’’ denilir.

Zamanla Müslümanlar arasında büyük bir değer ve kutsallık kazanan miraç gecesi her yıl kutlanan kandiller arasında yerini almıştır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...