
Belirtileri
neler?
En
sık görülen belirtileri arasında; ağız içinde sık ve çok
miktarda oluşan aftlar, cinsel organlarda tekrarlayan yaralar, büyük
ve yaygın sivilceler ve ağrılı, sıcak cilt altı bezeleri gibi
cilt sorunları yer alır.
Gözde
kızarıklık, ağrı ve bulanık görmeyle kendini gösteren, üveit
hastalığı (görme tabakasında iltihaplanma) Behçet hastalığının
önemli bulgularından biridir. Geç fark edilir ve iyi tedavi
edilmezse körlüğe neden olabilir.
Daha
çok diz ve ayak bileği ekleminde şişlik ve ağrı ile kendini
gösteren, sonrasında ise iskelet sisteminde hareket kısıtlılığına
kadar gidebilen bulgulara da rastlanabilir. Bazen standart tedavilere
dirençli eklem iltihabı, sakatlığa neden olabilir. Omurga boyunca
ve kuyruk sokumu bölgesinde, özellikle sabah ağrıları ve
tutukluk hali, sıklıkla omurgayı İlgilendiren romatizma ile
birlikte görülür.
Bacak
ve kol damarlarında, iç organları besleyen damarlarda ya da beyin
damarlarında pıhtı oluşmasına bağlı tıkanıklık görülür.
Beyin damarlarında oluşması ani bilinç kaybı ve felce,
bağırsakları besleyen damarların etkilenmesi ise karın ağrısı,
kanlı ishal gibi durumlara neden olur. Akciğer ve kalpte daha hafif
bulgulara rastlanır.
Behçet
hastalığı, birçok yakınmaya neden olur ama tüm bulgular aynı
anda ve aynı kişide görülmeyebilir. Bazı hastalar, hafif cilt
bulgularıyla yıllarca sorunsuz yaşayabilirken, bazı hastalar ise
görme kaybı ve damar tıkanıklıkları nedeniyle yaşamı tehdit
eden sorunlarla karşılaşabilirler. Behçet hastalığı, her
hastada çok farklı şekillerde seyreder.
Bu
nedenle hiçbir hasta bir diğerine tam anlamıyla benzemez.
Bu
hastalığın bilinen ve kanıtlanmış en önemli nedeni, genetik
yatkınlık taşımasıdır. Özellikle HLA-B5 VE HLA-B51 adı
verilen genetik bir molekülün hastalığa yakalanma riskini
artırdığı bilinmektedir. Behçet hastalığına, İpek Yolu
üzerindeki ülkekerde sıkça rastlanması sebebiyle İpek Yolu
Hastalığı'da denmektedir. Bu ülkeler arasında evliliklerin sık
yaşanması ve genetik yapının karışmış olması hastalığın
daha sık görülmesine neden olduğu düşünülmektedir.
Nasıl
tanı konulur?
Hastanın
yakınmaları ve ayrıntılı muayene büyük önem taşır.
Hastalar, bazı belirtileri dikkate almadıkları için hekime
söylemezler. Bu nedenle hekim, her belirtinin durumuyla ilgili
olarak hastasını değerlendirmelidir.
Genetik
molekül tespiti dışında tanı koymayı sağlayan özel bir
laboratuvar testi yoktur. Paterji testi olarak isimlendirilen bir tür
deri testi de tanıya yardımcı olabilir. Bu test sonucunun pozitif
olması tanıyı desteklerken, alman negatif sonuç ise hastalığın
olmadığı anlamını taşımaz.
Nasıl
tedavi edilir?
Tedaviyi
belirlerken tamamen hastalığın şiddetine ve organ tutulumlarına
göre hareket edilir. Hastalık, cilt bulgularıyla sınırlı ve de
hafif seyrediyorsa, tekli ve basit ilaçlar kullanmak yeterli olur.
Beyin, damarlar ve göz gibi organlarda yakınma varsa o zaman çok
daha karmaşık ve özel ilaçlar kullanmak gerekir. Tedavide
kullanılan ilaçlar, çoğu kez kortizon içerir ve bağışıklık
sistemini baskılar. Hastanın yakından ve sıkı takip edilmesi
gereklidir.
0 yorum:
Yorum Gönder