Osmanlı
Sarayı’nda yazın sebzenin her çeşidi, kışın ise lahana,
pırasa, ıspanak ve börek yenirdi. Börek tavuklu, peynirli veya
ıspanaklı ve bol yumurtalı olurdu.
Bunlardan
başka çorba, tirit, lapa, burhani, kebap, muhallebi, zerde, yoğurt,
kaymak, baklava, sütlü kadayıf, sarayın başlıca
yemeklerindendi.
İçecekleri
ise, en çok çeşitli şerbetler, karanfilli pekmez şurubu, naneli
üzüm şerbeti, koruk şerbeti ve ayran teşkil ederdi. Meyvelerden
elma, armut, ayva ve nar başta gelirdi. Portakal, Osmanlı sarayına
ancak XVII. Yüzyıl sonlarında girmiştir. Fatih devrinde Enderun
halkı için en fazla pişen yemekler, lahana çorbası, burhani,
baş, paça, lapa ve baklavaydı. Enderunlulara bol miktarda ayran
verilirdi. Un Bursa’dan, zeytinyağı İzmir’den, armut Bursa’dan
gelirdi.
Topkapı
Sarayı’nda tüketilen ekmekler ‘’Habbazan-ı Hassa’’
denilen ekmekçiler tarafından pişirilirdi. Bu ekmekçiler,
Ekmekçibaşı’nın idaresinde çalışırlardı. Bunlar, hamurkar,
pişirici, fodlacı, elekçi ustaları olup kalfa ve çırakları da
vardı. Padişahın şahsına mahsus ekmek, has undan ayrı maya
tutularak, günlük olmak üzere hazırlanır ve yine ayrıca
pişerdi.
Sarayda
pişen ekmek çeşitleri ise şunlardı: Has ekmek, Pide ekmeği, Beç
(Viyana) ekmeği, İmrahor ekmeği, İmam ekmeği, Nohut ekmeği
(yani Galeta), Şekerli ekmek. Bunlardan başka yine hünkarın şahsı
için Yağlı halka, Yeni börek, Simit, Beç poğaçası
hazırlanırdı.
0 yorum:
Yorum Gönder