Şeker
hastalığı, en yüksek oranda göz, böbrek, sinir, kalp ve
damarları etkiler. Erişkinlerde körlüğe sebep verebilir. Her
üç-dört şeker hastasının birinde gözün retina tabakasını
etkileyebilir. Retinanın etkilenebilme riski şeker yükselmesine,
hipertansiyona, kan yağlarının yüksekliğine ve sigaraya
bağlıdır. Kişinin düzeltemeyeceği risk etkenleri ise şeker
hastalığının (Tip 1 veya T2 ) süresi, ensülin tedavisi, böbrek
hastalığı, hamilelik ve kalıtımdır. Erken tanı göz içine
iğne ve lazer tedavisinin başarı oranını yükseltir. Bu nedenle
şeker hastaları yılda bir damlalı giz dibi taraması yaptırmalı
ve dijital retina resimleri çektirmelidir.
Şeker
hastalığından en sık retina ve makula (sarı benek, sarı nokta)
bölgesidir. Makula, yakın, uzak, keskin ve renkli görmemizden
sorumludur. Makula hastalığında görme kalitesi bozulur. Renkler
ayırt edilemez, gri, bulanık ve eğri görme ortaya çıkar.
Şeker
hastalarında da makula bölgesinde sıvı toplanmasına bağlı ödem
ve kalınlaşma sık görülür. Görme kaybının en önemli nedeni
de makula ödemidir. Makula ödemi, göz içine iğne ve lazer
tedavileriyle başarılı bir şekilde tedavi edilmektedir. Bu
tedavide kullanılan ilaçlar iki çeşittir. Bir anti VEGF grubu
ilaçlar; yanıt alınamazsa, diğeri ise kortizondur. Fakat
kortizonun yan etkileri katarakt gelişimi ve göz tansiyonu artışı
(glokom) olabilir. Katarakt gelişirse tedavisi cerrahidir. Glokom
ortaya çıkarsa göz tansiyonu düşürücü damlalar kullanılır.
Bu nedenle göz içine kortizon verilmesi gerekiyorsa iğne sonrası
çok dikkatli izlenmesi ve takibi yapılmalıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder