SARIK
ALAYI MERASİMİ
Vaktiyle
padişahların cuma namazına gidişlerinden yarım saat önce
‘’sarık alayı’’ diye bir tören düzenlenirdi.
Başçavuş
ağa, ‘’Gedikli’’ denilen hademeden 12 sarıkçı, kahveci,
müezzin, tüfekçi ve berber başılarla lala ve bunlardan başka 40
has odalı ile mülazımlardan 15 kadar has oda mensubu, biri
sorguçlu, diğeri sorguçsuz iki adet ‘’Destarı Hümayunu ‘’
(padişah sarığı) nöbet ile ellerine alarak süslü beygirlere
binerek giderlerdi. Bunların önünde de 40-50 kadar haseki yürürdü.
Sorguçlu destarı hümayunu götüren zat, yolda destarı hümayunu
iki tarafına göstererek halkı selamlardı.
AMİN
ALAYI
Cumhuriyetin
ilanından önce Türkiye’de mahalle okulları vardı. Bu okullarda
4-7 yaşlar arasındaki çocuklara Kuran’daki namaz sureleri ve
alfabe öğretilirdi. O zamanki geleneklere göre bu okullara gidecek
çocuklar için tören yapılır, çocuk okula Amin Alayı denen bir
kalabalığın ilahi ve duaları ile başlardı.
Amin
Alayı, çocuğun gideceği okulun önünden hareket ederdi. En önce,
eski bir öğrenci, başının üstüne koyduğu süslü bir rahlede
yeni öğrencinin okulda oturacağı minderi, namaz surelerinin
yazılı olduğu cüzü ve alfabeyi taşırdı. Onun arkasında, yeni
öğrencinin gideceği okuldan veya başka okullardan öğrencilerin
meydana getirdiği ilahiciler bulunurdu. İlahicilerin arkasından o
gün en güzel elbiselerini giymiş olarak okula başlıyacak çocuk,
daha sonra gene öğrenciler ve seyirciler gelirdi. Alay ilahiciler
arasında okuldan, çocuğun evine gider, evin kapısında hoca dua
eder, gene ilahicilerin, arada bir alaydakilerin ‘’Amin’’
diye bağırmaları arasında okula dönerdi. Bu törenden
sonra da sınıfa girilir ve derse başlanırdı.
0 yorum:
Yorum Gönder